Osmanlı tarihinde Türk – Macar yakınlığı 1

Macaristan’da bir buçuk asır süren Türk Hakimiyeti devri, şimdiye kadar, türlü cephelerden tetkik ve mütalaa edilmiş, bu hususta, çeşitli hüküm ve iddialarda bulunulmuştur. Bu devri kapkara, yalnız kan ve ateş içinde göstermek isteyen Orta Avrupa tarihçileri görüldüğü gibi, tarafsız bir şekilde araştıran ve çok olumlu sonuçlara varan bilim adamlarına rastlanmıştır. Bundan 25-30 yıl önce bu yolda çalışan ve çeşitli arşivlerde bulduğu belgelerle bu dönemi gayet güzel aydınlatan Macar Tarihçilerinden Takats Sandor bunlardan biridir. Bir araştırmasını bu konuya, yani Türk-Macar toplumsal ilişkilerine ayıran bu kişi, önemli bir çok açıklama vermektedir. Bu yazımızda kısaca bu konulara değineceğiz.
Öncelikle, şurası muhakkaktır ki, yüz elli yıla yakın uzun dönemde iki budun savaşçıları arasında şövalye ruhu hakim olmuş, düşmanlarına saygı ve itibar etmek konusunda iki tarafta büyük bir anlayış göstermişti. Sınır beylerinden Koppany (KOPAN) Sancak Beyi Bayram Bey bir süre Macar komutanlarından Batthany’ye esir olmuştu. 15000 Flori fidyesi vererek kurtuldu ve aynı yerde ki Sancak Beyliği görevine devam etti. Macar komutana gönderdiği mektuba dikkat ediniz.
“ Ben sizin esirinizdim. Fakat itiraf ederim ki, yanınızda misafir muamelesi gördüm. Cenabı hak size ömür ve afiyet ihsan etsin. Söz verdiğim fidye olarak 15000 Florin değerinde mal gönderiyorum. Fakat daha iki kat borcumdum.”
Düşman safında bulunan Macar Başkanları, sadece böyle müstesna bir halden faydalanarak değil, bu vesile ile Türk Sınır Beylerinden ya bedeli karşılığında ya da hediye karşılığında at istemekte ve at almaktaydılar. Bununla ilgili çok fazla mektup bulunmaktadır. Bizzat padişahında Macar beylerine, özellikle Erdellilere süslü takımıyla atlar gönderdiği gerçektir. Örneğin 1565 yılında Kanuncu Sultan Süleyman, Bebek İyörgy adında bir Macar komutanına böyle bir hediye göndermişti. Türlü şekillerde ki Türk eyerleri ve at takımları orta Avrupa’ya bu şekilde yayılıyordu. Aynı zamanda, Türk kıyafetinde giyinmekte Macaristan’da moda olmuştu. 1608 yılında Kutsal Roma-Germen İmparatoru olan Mathias’ın macar tacını giydiği törende Macar asilzadeleri, Hüssar alayları, Hajdu denilen aslerler tamamen Türk kıyafetinde giyinmiş ve Osmanlı, Kırım askerlerinin teçhizatına çok benzeyen bir şekilde donanmış olarak hazır bulunmuşlardı. Onlar bunu gururla kullandıklarını söylerlerdi.
Tuna’daki Osmanlı ve Macar gemicilerinin birbirinden ayırt edilmeyecek kadar benzer giyindiklerini, daha 1584’te, imparatorun bir elçisi, Lichtenstein tespit etmişti. Öte Macaristan’da ki Türklerde ekseriya , abaniye, sarık gibi serpuşları bırakarak Macar kıyafetleri giymeye başlamışlardı.
Leave a reply
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.